Deprem felaketiyle sarsılan Diyarbakır’da, gassal Abdülkadir Yüksel’in yürek burkan hikayesi dikkatleri üzerine çekiyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 2 yıl geçmesine rağmen, Diyarbakır’da yaşanan trajediyi unutmak mümkün değil. Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nda gassal olarak çalışan Abdülkadir Yüksel, depremde yaşadığı manevi deneyimleri İHA muhabirine anlattı.
Depremin Ardından Bir Kahramanın Hikayesi
Yüksel, depremin vurduğu günlerde 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini belirtirken, yüzde 80’i olmak üzere 40 cenazenin yıkandığını açıkladı. Enkaz altında günlerce kalan ve parçalanan cenazelerin acı gerçeğiyle yüzleşen Yüksel, gözleri çıkan, ikiye bölünen cenazelerle karşılaştığını dile getirdi. Bu tür durumlarda cenazelerin teyemmümle yıkanması gerektiğini belirten Yüksel, vicdanen rahat olmadığı için bütün cenazeleri su ile yıkadığını vurguladı.
Yüksel’in anlattığı gülen cenaze hikayesi ise insanı derinden etkileyen bir detaydı. Bir cenazenin elinin yıkandığı sırada sürekli kapanıp açılmasına tanık olan Yüksel, bu olayı “Kelime-i Şehadet’le beraber eli tekrar tekrar kapanıyordu” diyerek anlattı. Manevi bir kokuyla karşılaştığı anı ise duyguları derinden sarsan bir anektod olarak paylaştı. Bir bayan gassalın enkaz altında kalan bir cenazeyi yıkadığı sırada duyduğu misk kokusunun unutulmaz olduğunu belirten Yüksel, bu olayın ardından cenazenin Allah rızası için çocuklara ders veren bir Kur’an kursu öğretmeni olduğunu öğrendiklerini ekledi.
Gassal Olmanın Zorlukları
Yüksel, gassal olmanın kolay bir iş olmadığını vurguladı. Kefen ve naylon hazırlanarak paramparça olan cenazelerin toparlanması ve hazırlanması sürecini anlatan Yüksel, bazı cenazelerden inşaat tuğlaları çıkardığını dile getirdi. Gassal olarak 20 yıldır cenaze yıkadığını belirten Yüksel, bu süreçte yaşadığı zorlukları ve acı gerçekleri gözler önüne serdi. Acı dolu anılarla dolu olan bu deneyim, Yüksel’in yüreğinde derin izler bıraktı.
Deprem felaketi, insanların en zor anlarında bir arada olmalarını ve dayanışma ruhunu ön plana çıkarıyor. Abdülkadir Yüksel gibi kahramanlar, zorlu zamanlarda topluma umut ve ışık saçıyor. Yüksel’in yaşadığı manevi deneyimler, insanlığın en derin duygularını yansıtıyor ve unutulmaz bir hikaye olarak kalacak.