Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boykot Çağrısına Tepki: Fahiş Fiyatların Sorumlusu İktidar
Asgari ücret yurttaşın cebine girmeden erimeye başladı. 2025 yılında uygulanacak asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak belirlenmesinin ardından bunu fırsat bilen bazı işletmeler ürünlere fahiş fiyat uygulamaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise önceki gün yurttaşa fahiş fiyatlara karşı boykot yapma çağrısında bulundu. Çağrı “Eti mi sütü mü, akaryakıtı mı hangisini boykot edelim” sözleriyle eleştirilirken ekonomistlerden, “Fiyatların denetiminden hükümet sorumlu” yorumu geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayan ve bunu alabildiğine istismar eden bir kesim var. Satılmayan ürünün, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır” şeklinde konuştu. Bu açıklamalara ekonomistlerden de destek geldi.
Ekonomistlerin Yorumları
Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Boykot yapın” çağrısının bir karşılığı bulunmadığını belirtti. Kozanoğlu, ayrıca fiyat artışlarının çözümünün fiyat kontrolleri olduğunu vurguladı. Aşırı zamların olduğu durumlarda boykotun etkili olmayacağını belirtti.
DİSK Genel Başkanı’nın Tepkisi
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise Erdoğan’ın boykot çağrısına tepki gösterdi. Çerkezoğlu, iktidarın enflasyonun sebebi olarak ücretleri göstermesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Ayrıca, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin açıklamalarına da sert tepki gösterdi.
Çözüm Yolları ve İlerleyen Süreç
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, asgari ücretin güncellenmesi için zaman olduğunu belirterek, hükümeti ciddiyete davet etti. Ekonomistler ise fiyat artışlarının kontrol altına alınması gerektiğini ve asgari ücret zamlarının tek başına çözüm olmadığını vurguladılar.
Görüldüğü üzere, toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve öneriler, ekonomik sorunların çözümü için çeşitli yolların olduğunu gösteriyor. Herkesin ortak amacı, yaşanan ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmek ve adaletli bir ekonomik sistem oluşturmak. Bu süreçte yapılan tartışmalar ve alınacak önlemler, geleceğe yönelik umut verici adımlar olabilir.
Sonuç olarak, birlikte hareket ederek sorunların üstesinden gelmek ve daha adil bir toplum inşa etmek mümkün olabilir. Umuyoruz ki, alınacak doğru kararlar ve uygulanacak etkili politikalar ile ekonomik sorunlar aşılabilir ve toplum refahı artırılabilir. Herkesin ortak çabası ve katkısıyla daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz.