Başlık: Güçlü Kadınların Altın Madeni Macerası
Kadınların kafalarına koyduğu her işi başarabileceğini ve ‘erkek işi’ denilen mesleklerin üstesinden gelebileceğini gösteren en güzel örneklerden biri Uşak’ta bulunan altın madeninde yaşanıyor. Uşak’ta Tüprag Madencilik’e ait Kışladağ Altın Madeni’nde dev kaya parçalarını taşımak için kullanılan 2.5 milyon dolar değerindeki 150 ton taşıma kapasiteli ve yaklaşık 7 metre yüksekliğindeki devasa kamyonlar kadın operatörlere emanet edildi. Tonlarca ağırlıktaki kayaların yüklendiği devasa kamyonları korkusuzca, sanki otomobil sürer gibi kullanan kadınlardan oluşan 7 kişilik ekip takdir topluyor. Her gün 8 saat direksiyon başında kalan ekip, ‘kadınlar yapamaz’ algısını yıkıyor.
Meryem Saymalı, daha önce güvenlik görevlisi olarak çalışmış. İlk başta devasa kamyonlar çok büyük gelmiş, heyecanlıymış. Ancak 7 aylık eğitim sonrasında artık bu dev araçları binek araçları gibi kullanabiliyor. Kadınların yoğun olduğu bir sektörde kabul görmek zaman almış ama başarmışlar. Ailelerinden aldıkları destekle gururla işlerini yapmaya devam ediyorlar.
Kamile Mavi ise 1.5 yıldır madende çalışıyor. Önceden direksiyon eğitmeniymiş. Vardiyalı sistemin zorluğuna rağmen, ailesinden aldığı destekle başarılı bir şekilde işini sürdürüyor. Günlük 8 saat çalışan ekip, ‘Yapamayacağımız bir iş yok’ diyor.
Sibel Bıyıklı, daha önce farklı bir firmada çalışmış. Kamyona yeni başlamış. Kendine güvenmenin önemine vurgu yapıyor. Kadınların bu meslekte daha fazla çoğalması için destek verilmesi gerektiğini düşünüyor. Kadınların elinden bir şeyin kurtulamayacağını savunuyor.
41 yaşındaki Elif Karakaş, daha önce çalışmamış ve ev hanımıymış. Eşinin desteğiyle maden kamyonlarını kullanmaya başlamış. Sosyal çevresi ilk başta bu işi yapabileceğine inanmamış ama şimdi durum farklı. ‘Yapamaz’ diyenlere inat, her gün daha da güçlenerek işini yapıyor.
TÜPRAG Genel Müdür Yardımcısı Hakan Ünal, Türkiye’deki altın üretiminin önemli bir kısmını Tüprag’ın gerçekleştirdiğini belirtiyor. Kışladağ Altın Madeni’nde 1652 kişinin çalıştığını ifade eden Ünal, kadınların her kademede işlerde yer almasından gurur duyduklarını söylüyor. Tüm kamyonların sevk ve idaresini de maden mühendisi Nagehan Işıkbaş’ın yürüttüğünü ekliyor.
Bu kadınlar, kendi güçlü duruşlarıyla ‘erkek işi’ diye nitelendirilen mesleklerde varlıklarını hissettiriyorlar. Cesaretleri, azimleri ve destekleyici aileleri sayesinde, her gün tonlarca ağırlıktaki kaya parçalarını taşıyarak, ‘kadınlar yapamaz’ algısını yıkıyorlar. Onların hikayeleri, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek. Güçlü kadınların altın madeni macerası, sadece bir meslek hikayesi değil, aynı zamanda bir başarı öyküsü olarak hatırlanacak.
