Asgari Ücretin Gerçek Yüzü: AKP’nin Övündüğü Maaşlar Açlık Sınırının Altında

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayımladığı verilere göre, 2002 yılında asgari ücreti aşan en düşük işçi ve memur emeklisi aylıkları, günümüzde hem asgari ücret hem de açlık sınırının altına inmiş durumda. İktidar ise 2002 yılı ile karşılaştırarak ücret, maaş ve aylıklardaki artışları övünerek kamuoyunu bilgilendirmeye çalışıyor.

Gerçeklerle yüzleşmek adına, Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın düzenli olarak yayımladığı “seçilmiş ücret ve aylıklara ilişkin bazı göstergeler” raporlarına göz atmak gerekir. Son güncellenen tabloda, AKP iktidara geldiği 2002 yılı ile karşılaştırılarak “nominal ve reel” yüzdelik artışlar gösteriliyor. Ancak, bu artışlar asgari ücret ve açlık sınırı ile kıyaslandığında gerçek durum ortaya çıkıyor.

Emeklilerin Durumu: Açlık Sınırının Altında

2002 yılında en düşük SSK emekli aylığı 257 lira iken, bugün 15 bin 782 lira seviyesine gerilemiş durumda. Benzer şekilde en düşük emekli sandığı aylığı da 2002 yılında asgari ücretin oldukça üzerindeyken, bugün açlık sınırının altında kalmış durumda. Ortalama emekli sandığı aylığı da aynı şekilde, asgari ücretin çok üzerindeyken bugün asgari ücret ve açlık sınırının altına düşmüş durumda. Bu durum, emeklilerin zorlu geçim koşulları ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Diğer Aylıklar ve Maaşlar: Engelli ve 65 Yaş Aylıkları Hayal Kırıklığı Yaratıyor

Engelli ve 65 yaş aylıkları ise asgari ücret ve açlık sınırı ile karşılaştırılamayacak kadar düşük seviyelerde bulunuyor. Engelli aylığı 5 bin 319 lira iken, 65 yaş aylığı ise 4 bin 442 lira seviyesinde. Bu aylıkların yetersizliği, toplumun en savunmasız kesimlerini olumsuz etkiliyor.

Öğrenim kredisi ise sadece 3 bin lira seviyesinde bulunuyor. Bu durum öğrencilerin eğitim masraflarını karşılamakta güçlük çektiğini gösteriyor. En düşük memur maaşı 43 bin 726 lira iken, ortalaması ise 49 bin 599 lira seviyesinde bulunuyor. Ortalama kamu işçisi ücreti ise 43 bin 661 lira olarak belirlenmiş durumda.

Sonuç olarak, kıyaslamalara göre asgari ücret, maaşlar ve aylıklardaki artışlar yükselmiş gibi görünse de, gerçek durumun açlık sınırı ve diğer ekonomik göstergeler ile kıyaslandığında oldukça vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Bu durum, toplumun en savunmasız kesimlerinin yaşam standartlarının düşük olmasına ve geçim sıkıntısı çekmelerine neden oluyor. Gelecekte bu sorunlara çözüm bulunması ve sosyal yardımların artırılması gerekliliği açıktır.