Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınında hayatını kaybedenlerin yakınlarına yapılan çirkin paylaşımlar, kamuoyunda büyük infial yarattı. Bu acılı ailelere telefonla ulaşarak alay eden, uygunsuz ifadeler kullanan ve bu konuşmaları kayda alarak sosyal medyada paylaşan 3 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Olay, basında ve sosyal medyada geniş bir şekilde yer almasıyla birlikte, toplumda büyük bir tepki ve öfkeye neden oldu. Şüphelilerin ‘Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek’, ‘Kişinin hatırasına hakaret’ ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından gözaltına alındığı bildirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheliden 2’si, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Tanıkların Anlattıkları
Olayla ilgili tanıklar, şüphelilerin telefon görüşmelerinde acılı ailelere karşı son derece insensiz ve saygısız bir tavır sergilediklerini belirttiler. Bir tanık, “Bu kişilerin yaptıkları, insanlık dışı bir davranıştı. Acılarını yaşayan ailelere böyle bir zulüm yapmaları kabul edilemez” dedi. Uzman Görüşleri
Hukukçular ise, bu tür davranışların sadece suç teşkil etmekle kalmayıp aynı zamanda insanlık onuruna da büyük bir saldırı olduğunu vurguladılar. Bir hukuk profesörü, “Acılarını yaşayan ailelere yapılan bu tür hakaretler, toplumda büyük infial yaratmaktadır. Bu suçların ciddi bir şekilde cezalandırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Hukukçular ise, bu tür davranışların sadece suç teşkil etmekle kalmayıp aynı zamanda insanlık onuruna da büyük bir saldırı olduğunu vurguladılar. Bir hukuk profesörü, “Acılarını yaşayan ailelere yapılan bu tür hakaretler, toplumda büyük infial yaratmaktadır. Bu suçların ciddi bir şekilde cezalandırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Olayın asıl failleri olduğu değerlendirilen 3 çocuk şüphelinin işlemlerinin ise Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu’nda devam ettiği öğrenildi. Bu tür olayların tekrarlanmaması ve benzer suçların önlenmesi için yetkililerin daha etkin önlemler alması gerektiği belirtiliyor. Acılı ailelerin yaşadığı bu tür zorlu süreçlerde, toplum olarak daha duyarlı ve empatik bir yaklaşım sergilemek, insanlık değerlerine olan saygımızı korumak açısından son derece önemlidir.
