hatayda-endere-bir-hasat-zaman-38-yldr-ilk-kez

Kentin son 38 yılının en kurak yılını geçiren çiftçi Reşit Duman, “Kuraklık nedeniyle buğday başaklarının boyu olması gerekenden kısa kaldı ve başaklarda buğday tanesi oluşmadı” dedi.

**Kentin Kuraklığı ve Etkileri**

Hatay’da yaşanan kuraklıkla birlikte toprakta yarılmaların yaşandığı Amik Ovası’nda buğday başakları yeterli hasat olgunluğuna ulaşamadı. Yağışlı havasıyla bilinen Hatay’da yağış oranı yılın ilk 4 ayında mevsim normallerinin altında gerçekleşti. Amik Ovası, Türkiye’nin en verimli topraklarının yer aldığı bölge olmasına rağmen, yağışsız geçen kış mevsimi nedeniyle kuraklık etkilerini derinden hissetti. Kumlu ve Reyhanlı ilçelerindeki buğday tarlaları da kuraklıktan nasibini aldı ve yeterli hasat olgunluğuna ulaşamadılar. Bu durum, Amik Ovası’nda hasat veriminin düşük olmasına ve ürün kaybının fazla olmasına neden olacak gibi görünüyor.

**Çiftçilerin Sıkıntıları ve Endişeleri**

Kumlu Muhtarlar Derneği Başkanı Reşit Duman, kuraklığın etkileriyle ilgili olarak, “Bu yıl hasatta aşırı derecede ürün kaybı olacak, bereketli topraklardan ürün ve verim alamayacağız” şeklinde konuştu. Kendisinin 600 dönüm buğday ekimini yaptığını dile getiren Duman, kuraklığın buğday başaklarının gelişimini engellediğini ve hayvanlara yem olarak vermek zorunda kaldıklarını belirtti. Benzer şekilde, bin dönümlük araziye buğday eken Kudret Taner, 3 milyon TL gibi ciddi bir masraf yapmalarına rağmen, bu yılın kuraklığı nedeniyle hasat parasını çıkartamayacaklarını ifade etti. Ayrıca, Caner Dinçer ise yer altı kaynak sularının kuruma noktasına gelmesiyle ilgili endişelerini paylaşarak, “Genelde ağustos aylarında kuruyan su kuyularımız bu yıl mayıs aylarında kurumaya ramak kaldı” dedi.

Bu çiftçilerin yaşadığı zorluklar, sadece ekonomik olarak değil aynı zamanda bölgedeki tarımsal üretimin de olumsuz etkilenmesine sebep oluyor. Kuraklığın tarım sektörü üzerindeki etkileri büyük ölçüde gözlemlenirken, çiftçilerin bu duruma karşı nasıl bir çözüm bulacakları ise merak konusu haline gelmiştir. Kuraklıkla başa çıkmanın yolları ve gelecekte alınabilecek önlemler hakkında net bir plan oluşturulması gerekmektedir. Ancak, mevcut durumda çiftçilerin ve üreticilerin belirsizliklerle dolu bir dönem yaşadıkları aşikardır. Bereketli topraklara sahip olan Amik Ovası’nda yaşanan kuraklık, bölgenin tarım potansiyelini olumsuz yönde etkileyerek, çiftçilerin geçim kaynaklarını tehlikeye atmaktadır. Kuraklıkla mücadele konusunda daha fazla destek ve çözüm önerilerine ihtiyaç duyulmaktadır.