Nihat Salih’in Parçalanması Davası: Sanık Bilal Dilek Hakkında Çarpıcı İddia

İstanbul Pendik’te yaşanan dehşet verici olayda, 79 yaşındaki Nihat Salih’in parçalanmış cesedi çöp konteynerlerinde bulundu. Bu kan donduran cinayetle ilgili olarak tutuklu sanık Bilal Dilek’in yargılanması başladı ve mahkemede suçlamaları inkar etti. Ancak Nihat Salih’in çocuklarının ortaya attığı iddialar, duruşmada dikkatleri üzerine çekti.

27 Mayıs 2024 tarihinde çöp konteynerlerinde insan uzuvlarının bulunduğu ihbar üzerine başlayan soruşturmada, Nihat Salih’in cesedi tespit edilmiş ve Bilal Dilek’in adı cinayetle ilişkilendirilmişti. Dilek’in çöp konteynerlerine eşyalar attığı kamera kayıtlarından belirlenirken, maktulün kanı ile evinde bulunan kan örnekleri arasında uyum olduğu ortaya çıkmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açılmıştı.

İstanbul Anadolu 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Bilal Dilek’in inkar savunması dikkat çekti. Dilek, mahkemede Nihat Salih’i tanıdığını ancak cinayetle hiçbir ilgisinin olmadığını iddia etti. Ancak maktulün kızı ve oğlu, sanık arasındaki ilişkilere ve yaşananlara dair çarpıcı detaylar paylaştılar.

Gül Yazıcı, babasının ölümünden dolayı şikayetçi olduğunu belirterek, duygularını ve beklentilerini açıkça ifade etti. Özcan Salih ise, babasıyla yaşadığı deneyimleri ve sanıkla olan ilişkilerini anlatarak, duruşmaya farklı bir bakış açısı getirdi. Her iki tarafın da ifadeleri, mahkeme sürecine ve cinayetin arka planına dair önemli ipuçları verdi.

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Bu süreçte, cinayetin detayları ve sanığın savunmaları yakından takip edilecek. Nihat Salih’in ailesi ve yakın çevresi de adaletin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.

Bu olay, toplumda derin bir etki yaratmış ve insanların güvenlik endişelerini artırmıştır. Adaletin tecellisi ve gerçeğin ortaya çıkması için yargı sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde sürdürülmesi önem taşımaktadır. Olayın aydınlatılması ve doğru kararların verilmesi, toplumun huzur ve adalet duygusunu yeniden tesis etme açısından büyük önem arz etmektedir.