Narin Güran Davası: Adalet mi, Haksızlık mı?

Türkiye’nin gündemini sarsan Narin Güran davasında yeni bir gelişme yaşandı. 21 Ağustos’ta kaybolan genç kızın cansız bedeni bulunduğunda ülke genelinde yas ve adalet arayışı başlamıştı. Ancak mahkeme kararıyla birlikte tartışmalar daha da alevlendi. 12 kişinin gözaltına alındığı davada, anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar hakkında ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Adalet Talepleri ve İstinaf Başvurusu

28 Aralık’ta kararını açıklayan mahkeme, 3 sanığın müşterek halde cinayeti işlediğine hükmederek; Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Ancak, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne taşıyan Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Bu kararın ardından Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, itiraz süresinin son gününde 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu. Hazırladığı dilekçede kamera kaydı görüntülerindeki zamanlama ile Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan raporun uyuşmadığı belirtildi.

Avukat Demir, dilekçede en önemli tanığın yenge Hediye Güran olduğuna dikkat çekti. Tanığın, olay saatlerinde anne Yüksel Güran ile ağabey Enes Güran’ın evlerinde uyuduklarına ve olağandışı bir durum olmadığına dair beyanlarının deliller ile uyuşmadığı gerekçesiyle kabul edilmemesinin altı çizilerek söz konusu delillerin ne olduğunun gerekçeli kararda yazılmadığı belirtildi. Mahkumiyet kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu belirten Demir, Güran hakkında verilen hükmün bozulmasını ve beraatını talep etti.

Aile İçi Çekişmeler ve Dava Süreci

Baba Arif Güran ile araç ihtilafı yaşayan Nevzat Bahtiyar’ın sorunu iç dünyasında büyüttüğü, kendi yakınlarına, Güran ailesinden uzak durmaları yönünde söylemleri bulunduğu ve Narin’in güvenini kazanmak için ona para verdiği dilekçede yer alan iddialar arasında yer aldı. Bu aile içi çekişmelerin davaya nasıl yansıdığı ve karar sürecini nasıl etkilediği ise hala merak konusu.

Dava sürecinde ortaya çıkan detaylar, sadece bir cinayet davasını değil, aile içi ilişkilerin karmaşıklığını da gözler önüne serdi. Adaletin gerçekten tecelli edip etmediği hala tartışılırken, bu davanın toplumdaki yankıları ve geleceğe dair etkileri de büyük bir önem taşıyor.

Narin Güran davasında yaşanan gelişmeler, kamuoyunu derinden etkilemeye devam ediyor. Herkesin merakla beklediği son kararın ne olacağı ise ilerleyen günlerde belli olacak. Bu dava, sadece bir cinayet davası değil, aynı zamanda adaletin ne kadar sağlam temellere dayandığını da bizlere gösteren bir örnek olacak. Adaletin tecelli edeceği umuduyla, toplum olarak hep birlikte bu süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.