Meta CEO’su Mark Zuckerberg, CIA ve ABD yetkililerinin WhatsApp mesajlarına erişebileceğini itiraf etti. Zuckerberg’in şifreleme teknolojisinin mesaj içeriğini koruduğunu ancak fiziksel erişim durumunda mesajların görülebileceğini belirtmesi, dijital güvenlik ve gizlilik konularında yeni bir tartışma başlattı.
Mark Zuckerberg’un İtirafları
Mark Zuckerberg, Joe Rogan Experience podcast’inde yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Meta CEO’su, şifreleme teknolojisinin kullanıcı mesajlarını Meta’nın erişimine kapattığını, ancak birinin doğrudan kullanıcının cihazına erişmesi durumunda mesajların okunabileceğini açıkladı. Bu durum, CIA ve ABD yetkililerinin de WhatsApp mesajlarına erişebileceği ihtimalini ortaya çıkardı.
Zuckerberg, şifrelemenin kullanıcıların mesaj içeriğini şirket tarafından görünmez kıldığını belirtirken, Meta’nın veri tabanlarına sızılması durumunda bile mesajlara ulaşılamayacağını vurguladı. Ancak, fiziksel erişim durumunda tüm mesajların görülebileceğini ifade etti.
Veri Erişimi ve Güvenlik Tartışmaları
Bu açıklamalar, dijital güvenlik ve hükümetlerin veri erişimi konularında yeni bir tartışma başlattı. Zuckerberg, kolluk kuvvetleri veya diğer yetkililerin cihazlara erişerek mesajları görüntüleyebileceğini kabul etti. Bu durum, kullanıcıların gizlilik endişelerini artırdı ve veri güvenliği konusunda şeffaflık taleplerini yükseltti.
Zuckerberg, Meta’nın kaybolan mesajlar özelliğini geliştirmesinin, fiziksel erişim durumlarında mesajların korunmasını sağlamak amacıyla olduğunu belirtti. Bu özellik, mesajların belirli bir süre sonra otomatik olarak silinmesini sağlayarak gizlilik standartlarını yükseltiyor.
COVID Aşısı ve Sansür İtirafları
Zuckerberg’in aşı taraftarı olmasına rağmen aşı karşıtı argümanlara sansür uygulandığını itiraf etmesi, tartışmaları daha da alevlendirdi. Aşı yan etkileri hakkında bilgi veren paylaşımların silinmesi talimatının Joe Biden yönetimi tarafından verildiğini belirten Zuckerberg, bu durumun şeffaflık ve ifade özgürlüğü konularını da gündeme getirdi.
Mark Zuckerberg’in bu açıklamaları, dijital gizlilik, veri güvenliği ve ifade özgürlüğü konularında derin tartışmaların yaşanmasına sebep oldu. Facebook, Instagram ve WhatsApp kullanıcıları arasında güvenlik endişeleri artarken, hükümetlerin veri erişimi konusunda daha şeffaf olması talepleri yükseliyor.