Marmara Denizi’nde Müsilaj Sorunu ve Uzmanların Uyarıları
Balıkesir’in Erdek Körfezi’nde dalış yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın suların ısınmasıyla birlikte ilkbahardan itibaren yüzeye çıkma ihtimali bulunduğunu belirtti. Deniz dibine çöken müsilajın, balıkçıların attıkları ağı çekemez hale getirdiği ve birçok canlı türünü tehdit ettiğini vurguladı. Müsilaj, deniz kirliliği, deniz şartlarındaki durağanlık ve iklim değişikliğine bağlı su sıcaklığındaki artışın tetiklemesiyle denizin ışıklı bölgesinde fitoplankton denilen minik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu oluşuyor.
Müsilaj Oluşumu ve Yayılma Süreci
Sarı, 23 Ekim 2024 tarihinde Erdek Körfezi’nde yeniden ortaya çıkan müsilajın, 6 Kasım’da Marmara Adaları çevresi ile Tekirdağ kıyılarına, 13 Kasım’da İstanbul Prens Adaları’na ve 5 Aralık’ta İzmit Körfezi’ne ulaştığını belirtti. Yaklaşık 7 hafta içinde bütün Marmara Denizi’ne yayılan müsilajın, 3-25 metre derinliklerde denizi saran örümcek ağı gibi görüldüğünü aktardı. Denizin Kirlilik Durumu ve Eylem Planları
Marmara Denizi’nde yoğun sanayinin, akarsular tarafından taşınan kirleticilerin etkisi altında olduğunu vurgulayan Sarı, denizin kirlilik yükünün azaltılamadığına dikkat çekti. 2021 yılında oluşturulan Marmara Denizi Eylem Planı ve Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’na rağmen kirlilik yükünün hala devam ettiğini belirtti. Müsilaja Karşı Alınması Gereken Önlemler
Bilim Kurulunun tekrar toplandığını hatırlatan Sarı, müsilajdan etkilenecek sektörler için acilen bir sigorta sisteminin geliştirilmesinin önemine değindi. Müsilaja karşı alınacak önlemlerin herkesin sorumluluğu ve görevi olduğunu vurgulayan Sarı, iş birliği yapılmadığı sürece bu sorunun çözülemeyeceğini belirtti. Sanayi kuruluşlarının atık deşarjının akarsuların debisine göre düzenlenmesi, atık arıtma tesislerinin çalışır hale getirilmesi ve denize çamur dökülmesinin önlenmesi gibi önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Marmara Denizi’nde yoğun sanayinin, akarsular tarafından taşınan kirleticilerin etkisi altında olduğunu vurgulayan Sarı, denizin kirlilik yükünün azaltılamadığına dikkat çekti. 2021 yılında oluşturulan Marmara Denizi Eylem Planı ve Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu’na rağmen kirlilik yükünün hala devam ettiğini belirtti.
Müsilaja Karşı Alınması Gereken Önlemler
Bilim Kurulunun tekrar toplandığını hatırlatan Sarı, müsilajdan etkilenecek sektörler için acilen bir sigorta sisteminin geliştirilmesinin önemine değindi. Müsilaja karşı alınacak önlemlerin herkesin sorumluluğu ve görevi olduğunu vurgulayan Sarı, iş birliği yapılmadığı sürece bu sorunun çözülemeyeceğini belirtti. Sanayi kuruluşlarının atık deşarjının akarsuların debisine göre düzenlenmesi, atık arıtma tesislerinin çalışır hale getirilmesi ve denize çamur dökülmesinin önlenmesi gibi önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa karşı alınacak önlemlerin önemine dikkat çeken Sarı, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Müsilajın yayılmasını durdurmak ve denizin temizlenmesi için acil eylem planları oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı. Bu sorunun çözümü için toplumsal iş birliği ve bilinçli adımların atılması gerektiğini söyleyerek, herkesi harekete geçmeye çağırdı.
